12 Ekim 2011 Çarşamba

Çernobil’den sonra bir vaka daha: “Gayet sağlıklı”

24 Kasım 2010 tarihinde yazdığım “Çernobil’den sonra bir vaka daha: “Gayet sağlıklı” başlıklı yazıma, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker adına kendisinin I. Hukuk Müşaviri olan Erdal Celal Sumaytaoğlu’ndan bir cevap yazısı geldi. Gönderilmiş olan cevap yazısını siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum…

***

Bakanlığımızca tarımsal destekler içerisinde hayvancılığa ayrılan pay yıllar itibariyle devamlı arttırılmıştır. 2002 yılında 1.868.000.000 TL olan tarımsal destek bütçesi içerisinde hayvancılığa 83.000.000 TL (% 4,4) pay ayrılmış iken 2010 yılında 5 605.000.000 TL olan tarımsal destek bütçesinden 1.251.536.000 TL (% 22,3) ayrılmış olup halen 2010/158 Sayılı Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında üreticilerimize çeşitli konularda desteklemeler yapılmıştır.
2002 yılında 9.924.575 baş olan toplam büyükbaş hayvan varlığımız 2009 yılında 10.811.165 baş’a yükselmiş, 31.953.800 baş olan küçükbaş havyam varlığımız ise 26.877.793 baş’a düşmüştür. 2002 yılında 168 adet olan kişi başına yumurta üretimi 174 âdete çıkmıştır. Bunun yanında 10,49 Kg olan kanatlı eti tüketimi 2010 yılında 17,10 Kg’ a çıkmıştır. Bakanlığımızca yürütülen ıslah ve destekleme çalışmaları sonucu; 2002 yılında, sığır varlığımız içinde % 63 olan kültür ve kültür melezi sığır oranı 2009 yılında % 75,8’ e yükselmiştir. 2002 yılında 1.705 Lt/Baş olan süt üretimi 2009 yılında 2.802 Lt/Baş’a, 184 Kg/Baş olan karkas et üretimi ise 2009 yılında 216 Kg/Baş karkasa çıkmıştır.
Bununla birlikte sadece hayvan sayısındaki artış veya azalışa göre yapılacak değerlendirmeler tam olarak doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Çünkü gelişmiş ülkelere bakıldığında hayvan sayılarının az ancak birim hayvan başına verim ortalamalarının yüksek olduğu görülmektedir. Bakanlığımızca yürütülmekte olan çalışmalarda amaç sadece hayvan sayısını artırmak değil ıslah çalışmaları yapmak suretiyle birim hayvan başına verimleri arttırmaktır.
Bakanlığımızca aşağıda sıralanan hayvancılık projeleri halen uygulanmaktadır.
Sığırlarda suni tohumlama, Ön soy kütüğü – soy kütüğü, Döl kontrolü faaliyetleri, Küçükbaş hayvancılığın ıslahı, Mera ve yem bitkileri üretimini geliştirme, Yetiştirici – üretici örgütlerinin kurulması, Hayvan hastalıkları ile mücadele, Süt sığırcılığı kooperatif yatırımları, Hayvan gen kaynakları ve sürdürülebilirliğinin sağlanması.
Söz konusu projeler ile ıslah çalışmalarına hız verilmesi, kayıt sisteminin geliştirilmesi, kaba yem açığının kapatılması, hayvan sağlığı hizmetlerinin yaygınlaştırılması, örgütlülük bilincinin yerleşmesi gibi temel problemlerin çözülmesi ve Avrupa Birliği normlarında çiftçimizin üretim yapması sağlanması planlanmaktadır. Tüm bu işlerin gerçekleştirilebilmesi de üreticiye yerinde ve zamanında desteklemelerin verilmesi ve miktarlarının arttırılması için gerekli çalışmalar özenle ürütülmektedir. 
Kırmızı et sektöründe yaşanan gelişmeler üzerine Bakanlığımızca; üreticinin korunması için karkas standardı getirilmiş ve besi ve süt hayvancılığı için 1 Ağustos 2010 tarihi itibariyle ülke genelinde süt ve besi hayvancılığının geliştirilmesi amacıyla “0” faizli kredi uygulaması başlatılmıştır.
Ülkemize kesilmek üzere getirilecek olan hayvanların ithalatında, ihracatçı ülke resmi otoritesi, tedavi amacı dışında hayvanlara herhangi bir hormon kullanılmadığına dair sağlık sertifikasında garanti vermektedir. Ayrıca ülkemizde kesim sonrası hormon analizlerini de içeren kalıntı izleme kontrolleri yapıldıktan sonra uygun bulunmaları durumunda ithal hayvandan elde edilen etlerin tüketime sunulmasına müsaade edilmektedir.


Arif ANBAR
Sakarya Gazetesi / MIH
http://www.sakaryagazetesi.com.tr/yazar_haber.asp?yazar=22#yazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Günün fotoğrafı

Günün fotoğrafı
Yılkının özgürlüğü, Mahmudiye / Arif ANBAR