12 Ekim 2011 Çarşamba

Yediği kaba pislemek

Terörist milletvekili adayları susmak bilmiyor…
PKK’nın meclisteki temsili olan Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) Diyarbakır’da desteklediği bağımsız milletvekili adayı olan PKK’lı Leyla Zana, bölücü seçim vaatlerine devam ediyor…

***

Zana, Diyarbakır’ın Hazro İlçesi Çitlibahçe Köyü’nde, Kürt vatandaşlara yaptığı açıklamalarında bakın neler söylemiş: “Bu süreç artık kendi kaymakamımızı, valimizi, kendi içimizde seçme sürecidir. Süreç artık önderimizin -Abdullah Öcalan- aramızda olması sürecidir. Gerillalarımızı artık aramızda, kendi içimizde görme sürecidir. Biz hükümete ortak olmak istiyoruz. Kabul ediyorlarsa birlikte yaşamaya varız. Kabul etmiyorlarsa kendimiz bunları yaratacağız. Gün gelecek, Öcalan kendi halkının arasında bu halkın çocuklarına öğretmen olacak. O günlerin yakın olacağına inanıyorum. Bu hükümet ya Öcalan'ın uzattığı barış elini tutup barışacak veya biz halk olarak bu sistemin her şeyini reddedeceğiz.”

***

Bunların amaçları belli; bunlar köpeğin bile yapmayacağını yapıyor, yediği kaba pisliyor…
Peki, nereden geliyor bu cesaret?
Bu cesaret Türkiye’yi bölmek isteyen,
İsrail’den,
ABD’den,
Anayasanın değiştirilemez denen maddeleri değiştirilebilir diyenlerden,
Cumhuriyet savcılarından geliyor.
Bu cesaret,
Sözde hukuk devletinin hukuksuzluğundan,
Sözde demokratik devletin kıvrak demokrasisinden geliyor.
Bu cesaret ne yazık ki,
Türk halkının,
Vurdumduymazlığından,
Aymazlığından,
Bir türlü akıllanamayışından,
Menfaat düşkünlüğünden,
Cesaretsizliğinden,
Geleceksizliğinden,
Düşünemeyişinden,
Sorgulayamayışından,
Ezbere yaşayışından,
Gençliğinin tüketilmişliğinden,
Gençliğinin eğitimsizleştirilmesinden

Gençliğinin umutsuzlaştırılmasından,
Gençliğine emperyal kültür öğelerinin sunulmasından,
Gençliğine siyasetin “bulaşık” olduğu fikrinin aşılanmasından geliyor.

***

Siz, 4 yıl oturup, halkı seçim meydanlarında hatırlayanlar!
Siz, tek dil, tek bayrak, tek devlet çığırtkanlığı yapanlar!
Siz, terbiyeden nasibini almamış, küfürle, hakaretle rant peşinde koşanlar!
Siz, “her şeyi Türkiye için yapanlar”, “herkes için olanlar”, “Türkiye’nin ses vermesini bekleyenler!”
Sizden kimsenin umudu yok.
Ne kadar yanlış yolda olsa da tek umut, Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Makedon’uyla, Arnavut’uyla, Boşnak’ıyla, Türkiye topraklarında yaşayan, “damarlarındaki asil kanı” hala şerefle taşıyan Türk halkındadır!
Ve
Nazım’ın dediği gibi, motorları maviliklere süreceğimiz günler yakındır…


Arif ANBAR
Sakarya Gazatesi / MIH
http://www.sakaryagazetesi.com.tr/yazar_haber.asp?yazar=22#yazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Günün fotoğrafı

Günün fotoğrafı
Yılkının özgürlüğü, Mahmudiye / Arif ANBAR