Şehitlerimiz var acımız büyük dediler,
Cumhuriyet törenlerini iptal ettiler.
Gerekçe olarak yüzlerce insanımız ölürken eğlenemeyiz dediler.
Yani Cumhuriyet törenlerini eğlence olarak gördüler.
Sanki Cumhuriyet törenlerinin eğlence olmadığını bilmiyorlardı.
Kılıfı güzel hazırlamışlardı…
***
İptal kararından hemen sonra, o düğün senin bu düğün benim koştular.
Üç düğüne birden katıldı Başbakan.
Cumhuriyet Resepsiyonunu iptal eden Gül’de boş durmadı.
O da bir düğüne katıldı.
Bir güzel eğlendiler…
Güzel yemekler,
Hoş sohbetler,
Müzik ruhun gıdası,
Danslar cabası…
Halka matem, iktidara vur patlasın çal oynasın yani.
Neyse…
***
Bazı çatlak sesler bu duruma itiraz etti.
Cumhuriyet törenleri iptal edilemez!!
“Edilir güzel kardeşim” denerek cevap gecikmedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: “Yüzlerce vatandaşımız canını yitirmişken biz neden bir resepsiyonda buluşmadık, elimizde kadehlerle kahkahalar atmadık diye bir tepkinin dillendirilmesini anlayamıyorum.”
Bakan böyle düşünüyor.
Cumhuriyet törenlerini içkili bir eğlence sanıyor.
Ya da işine öyle geliyor.
Geçit törenlerinde halkın bir araya gelip, aynı Cumhuriyet duygusunu yüreğinde hissetmesi eğlenceyse eğer…
Ya da okullarda Mustafa Kemal’in Nutkundan dökülenleri okuyorsa bir küçük kardeşim, diğeri vatan şiirlerini sıralıyorsa haykırarak…
Eğlence canım kardeşim…
Ve halkın inadına sokaklara inip, Cumhuriyet Devrimini yürekten haykırması da bir eğlence…
HAYDAR DÜMEN’DEN FARKI NE?!
Vajinismus tedavisi konusunda bir televizyon programında ve internet ortamında açıklamalar yapan, bu sorunu 40 dakikada çözdüğünü söyleyen Haydar Dümen, bilimsel olmayan yöntemlerle vatandaşın sağlığıyla oynuyor gerekçesiyle, Türkiye Psikiyatri Derneği tarafından savcılığa verildi. Ardından savcılık, Dümen hakkında “insan üzerinde deney yapmak” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
***
Van’da deprem oldu.
Kızılca kıyametin koptuğu, insanlarımızın can derdinde olduğu o anlarda,
Ülkeler yardım edelim diyerek, arama kurtarma ekiplerini seferber ettiler.
Ancak hükümetten koca bir hayır yediler.
Kritik olan 48 saat geçtikten sonra,
Ne olursan ol gel dediler...
Ölen öldüğüyle kaldı…
Neden yardımları kabul etmediniz diye tepki aldılar, vatandaş gerekçe bekliyordu.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay açıklama yaptı, biraz mağrur: “Kendi potansiyelimizi görmek amacıyla dışarıdan gelen arama kurtarma ekipleri bekletildi.”
Hükümet kendi potansiyelini görsün diye kaç can o göçük altında hiç uğruna öldü? Bu kendi potansiyelimizi görmek meselesi “insan üzerinde deney yapmak” değil de nedir?
İnsanın ölüm sayısına göre belirlenen bir potansiyel duydunuz mu hiç!?
***
Beşir Atalay bu açıklamasıyla insan üzerinde deney yaptıklarını itiraf etmiştir. Haydar Dümen’e söz konusu suçtan nasıl dava açılmışsa, başta Atalay olmak üzere Van depreminde gerçekleşen bu rezilliğin sorumlularına da savcılık tarafından aynı konulu dava açılmalıdır.
YA BAHÇELİ KATILSAYDI
Eskişehir’de, her 29 Ekim’de, Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) birlikte düzenlediği, geleneksel hale gelen Cumhuriyet Yürüyüşü yapılır.
Her yaştan insan ve en önemlisi, farklı görüşlere gönül vermiş, Ata’yı ve bayrağı seven her vatandaş bu yürüyüşe katılır, coşkulu sloganlar atar, bir günde olsa omuz omuza yürümenin tadını çıkarır.
Ancak bu yürüyüşte diğerlerinden farklı bir şey oldu.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmayları da yürüyüşe katıldılar.
Ardından CHP Milletvekilleri geldi Kılıçdaroğlu’nun yanına.
Ve CHP İl Başkanı.
Ve CHP’li Eskişehir Belediye Başkanları.
Uzatılabilir…
En önlerde boy gösterdiler.
STK’lerin ortak yürüyüşü olarak düzenlenen yürüyüş, deyim yerindeyse CHP’nin düzenlediği yürüyüşe döndü.
Birlik bozuldu.
Çoğu insan neye uğradığını şaşırdı…
***
Kılıçdaroğlu özellikle davet edilmişti yürüyüşe.
Menfaat düşkünü bir takım kimseler yapmıştı bunu.
Birlik mesajları veren, geleneksel Cumhuriyet Yürüyüşü amacından bu kez saptırıldı.
Sağ olsun saptıranlara…
***
Sağ olsunda…
Bir daha ne diye düzenlenecek bu yürüyüş?
Nasıl inandıracaksınız halka tarafsız olduğunu?
Bu yürüyüşe eğer MHP Lideri Devlet Bahçeli gelseydi, CHP’lisi bir daha gelir miydi?
Dolayısıyla bir daha MHP’lisi bu yürüyüşe gelir mi?
Hatta CHP taraftarı olmayan bir Allahın kulunu görebilecek misiniz sokaklarda?
Eğer tüm liderler gelse durum anlaşılır, art niyet aranmazdı.
Ancak bu yapılan, art niyetin kılıflanmış bir göstergesi değil de nedir?!
Arif ANBAR
Sakarya Gazetesi / MIH
http://www.sakaryagazetesi.com.tr/yazar_haber.asp?yazar=22#yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder