Tüketmek, tüketmek ve yine tüketmek…
Türk toplumunun hücrelerine kadar işlemiş bir kavram bu. Hatta öylesine işlemiş ki bu tüketmek hastalığı, toplumumuz kutsal değer olarak gördüğü Atatürk’ü bile Erdal Atabek’in deyimiyle “tüketmiş.”
***
Türkiye’nin bugün kendi içinde sefaletle boğuşmasının, dışarıda ise boyun eğmiş bir konumda bulunmasının asıl nedeni; bugün ağlak suratlarla anacağımız Atatürk’ün fikirlerini üretmeyip, güncellemeyip; var gücümüzle tüketmiş, bazen de dışlamış olmamızdan kaynaklanmaktadır.
***
İki tür ölümden bahsedilebilir. Birincisi biyolojik ölüm, ikincisi ise fikirsel ölümdür. Sıradan insanlar sadece biyolojik olarak ölürler. Ancak kutsal değere sahip olanlar biyolojik olarak ölseler de, fikirleriyle yaşamaya devam ederler.
***
Cumhuriyet devrimi can çekişiyor, dini temelli rejim söylentileri büyüyor.
Milliyetçilik devrimi can çekişiyor, Türkiye göz göre göre bölünüyor.
Halkçılık devrimi can çekişiyor, insanların ağzı açlıktan kokuyor.
Laiklik devrimi can çekişiyor, camiler kışlamız, minareler süngümüz diyenlerin yönetiminde olan Türkiye’de, birileri kalkıp cesurca laiklik tartışılabilir diyor.
Devletçilik devrimi can çekişiyor, Türkiye kapitalizmin pençelerinde pışpışlanarak avutuluyor.
Devrimcilik can çekişiyor, bu sözcüğün ağza alınması bile artık suç olarak görülüyor.
***
Atatürk’ün en temel fikirleri bugün tüketilmiş, korunamamış ve güncellenememiştir. Evet, bu fikirler bugün can çekişmektedir. Atatürk’ün fikirleri bilinçli olarak yavaş yavaş öldürülmekte, dolayısıyla Atatürk yavaş yavaş öldürülmektedir.
***
Bugün Atatürk, göstermelik devlet törenleriyle anılacak, birkaç dakikalığına hayat duracak, ağlanacak, zırlanacak, yapmacık dövünmeler inletecek etrafı, birkaç çocuğa Atatürk zorla ezberletilecek ve anlat denilecek, onlar da ezbere öğretilen Atatürk’ü ezbere anlatacak…
***
1938’den beri Atatürk’ün bedenine saygı duyduk ve andık. Fikirlerini ise hiçe saydık. Atatürk’ün fikirleri can çekişiyor dolayısıyla ölmeyen Atatürk şu an can çekişiyor ve yavaş yavaş ölüyor…
Bir gün bedenine değil de fikirlerine saygı duyulması ve fikirleriyle anılması dileğiyle…Arif ANBAR
Sakarya Gazetesi
http://www.sakaryagazetesi.com.tr/yazar_haber.asp?yazar=22#yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder