12 Ekim 2011 Çarşamba

İki dil meselesi

Birilerinin dili “fazlasıyla” uzadı. Birilerinin dili özellikle “birilerinin” yaptığı sözde demokratik olan, adıyla hiçbir açıdan bağdaşmayan Demokratik Açılım ile birlikte; tabiri caizse Türkiye’yi bölme açılımıyla birlikte “fazlasıyla” uzadı.

Uzayan dilden çıkanlar: “Yasal ve anayasal düzenlemeleri beklemeyeceğiz, artık bölgede iki dilli hayata geçiyoruz. Her şey Kürtçe ve Türkçe olacak.”

***

Kimin dili fazlasıyla uzadı?
Selahattin Demirtaş.
Kimdir bu şahıs?
BDP Genel Başkanı.
BDP kimin temsilcisidir?
PKK terör örgütü.
Dolayısıyla bu şahıs,
PKK terör örgütünün meclisteki sözcüsüdür.
Kısacası bu şahıs,
İmralı’da Krallar misali ağırlanan “adamın” meclisteki adamıdır.

***

Ana dil, annenin dili…
Ne kadar hoş, nazik ve “masum bir argüman” değil mi?

Kürt halkı bilgisiz bırakıldı.
Kürt halkı kışkırtıldı. 
Kürt halkına söylenen yalanların bini bir para…
Dolayısıyla,
Kürt halkı, kanaat önderleri olarak gördükleri BDP’lilerin ağızlarından çıkan “sözde her masum sözcüğe” inanıp biat ediyorlar.

Bunlara bakıldığında bu masum ana dil argümanının kullanılması, Kürt halkının tek dile cephe almasını kolaylaştırıyor.

Görülüyor ki PKK, güçlü bir terör örgütü olma başarısını, siyasette de başarıyla gerçekleştiriyor; arkasındaki büyük dış güçler ve ne yazık ki yurt içi desteklerle.

***

Peki, sadece bu konuya, iki dil meselesine bakıldığında kendilerini “vatanı kurtaran adam” ilan eden diğer siyasetçilerimiz ne yapıyor?
Sadece sığ, kendilerince beylik sözcüklerle dolu, korkak açıklamalar yapıyorlar.
Yetmez mi?


Arif ANBAR
Sakarya Gazetesi / MIH
http://www.sakaryagazetesi.com.tr/yazar_haber.asp?yazar=22#yazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Günün fotoğrafı

Günün fotoğrafı
Yılkının özgürlüğü, Mahmudiye / Arif ANBAR