Çok olmadı. PKK terör örgütü üyelerinin bir kısmı dağlardan indi. Bir kısmı dediysem de yaklaşık olarak beş bin kişiden sadece otuz dördü. İndikleri zaman da PKK'nın lideri olan Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine bu kararı verdiklerini söylediler. PKK üyeleri öyle coşkulu karşılandılar ki, tarihte sadece satır aralarında kalmış evrensel kahramanlar bile görse kıskanır. Hele medya bu görüntülere öylesine zaman ayırdı ki pes denilebilecek nitelikte. Bir de bu iniş ve affediliş "demokratik açılım" ile ilişkilendirildi. Değmeyin şimdi Cumhuriyet tarihinin en büyük tiyatro oyuncularının keyfine!
***
Onların Türk adaletine sonsuz bir güvenleri vardı. Nitekim güvenlerini boş çıkaracak hiç bir şey gerçekleşmedi. Hemen serbest bırakıldılar. Hem de 221. madde uygulanmadan... PKK'lı diyor ki: “ben pişmanlık yasasından yararlanmam. Çünkü pişman değilim!” Bu serbest bırakılanlar acaba Dağlıca baskınında da yer almış mıdır? Bilinmesi zor. Hem öyle olsa ne olur ki? Onların serbest kalacağı belliydi. Bir kere Öcalan istemiş. Demokratik açılım da var. Serbest bırakılmasınlar da bu ülkenin topraklarında yetişen ve sonra dağa vatan haini olarak çıkan, belki de onlarca askerimizi şehit eden insanlar yargılansın mı? Olacak iş değil!
***
Peki, büyük tiyatro oyuncuları şunu hiç düşünmediler mi acaba? Ya arkadaş biz bu PKK'lıları serbest bırakıyoruz da, ya içeri PKK'lı diye aldıklarımız ne olacak? Ya da daha sonra alacağımız PKK'lılar... Onlar diyecek ki ben de PKK'lıyım, o zaman beni de salmak zorundasın. Hatta ben 221. maddeyi bile kabul etmeden bunu yapacaksın. Bunların içinde İmralı'da yatan terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'da var. Onlara ne diyeceğinizi hiç düşündünüz mü ey tiyatrocular!
***
Diğer yandan bütün bunlara bakarak öyle keskin bir çelişki çıkıyor ki karşımıza, bu insana ‘hukuk devletinde’ çok büyük bir acı veriyor. Türkiye'de daha suçunu bile bilmeden kaç kişi içeride yatıyor? Bunların birçoğu gazeteci, yazar, akademisyen, doktor, bilim adamı, asker...
Aynı zamanda siyasi benliklerine bakıldığında laik, demokratik ve hukuk devletinin savunucuları olan aydın insanlar. Bunların Türkiye’mize kazandırdığı faydalar azımsanamayacak kadar çok. Bunlar dağa çıkmadı, adam öldürmedi, çalmadı, ahlaksızlık yapmadı. Peki, bunlar ne yaptı da şimdi içeride? Ne yaptığını ve neden yargılandığını kimse bilmiyor?
***
Bir yanda suçu kesin olup hatta vatan haini olup davul zurnayla karşılananlar, serbest bırakılanlar; bir yanda ne yaptığını kendilerinin bile bilmediği ama onlara "aydın" denilen ve hala içeride yatan insanlar... Herkes duysun ve bilsin ki Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir! Aman ha tersini söylemeyin sakın, suç işlersiniz.
Eskişehir Anadolu Gazetesi
Arif ANBAR / GÜNDEM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder