11 Ekim 2011 Salı

Otuz dördüncü gün

Birisi, “Onlar kolay para peşindeler” diyerek bırakın bu gösteriyi diyor. Sözüm ona çalışanların haklarını savunan ve sendika faaliyetleri yapan bir kurum “işçileri tehdit edin” diyor. Türkiye’nin “dışişlerini” muazzam derecede iyi bilen birisi, Abdi İpekçi Parkı’nda polisin yaptığı sert müdahaleyi haklı göstermeye çalışan bir demeç veriyor. Yine Türkiye’mizin “çevre”sini adeta yalayıp yutarcasına uzmanlaşmış birisi, işçilerle dayanışmak için iş bırakma eylemini yasa dışı ilan eden bir açıklamayı dağıtıyor. Yüksek bir bölge idari makamı da, “bu kanunsuz bir eylemdir.  Devam etmesi halinde güvenlik güçlerince engellenecek ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatılacak” diye kamuoyuna duyuru yapıyor.
***
TEKEL işçileri… Onlar bugün emekleri, işleri ve ekmekleri için mücadele veriyorlar. Onlar artık telaffuz edilmesi bile korkulan, “öcü” haline getirilen örgütlenme ve sendika gibi kavramları tekrar hatırlattı. Onlar, özelleştirmelerle insanlara aslında nasıl bir oyun oynandığını ve ne hale düşülebileceğini gösterdi. Ve yine onlar, ne olduğu bilinmeyen açılımlarla gündemin değiştirilip asıl sorunumuz olan ekonomik “sefalet”i  “kodamanların” ve halkın gözleri önüne serdi.
***
Sağ olsun çok sevdiğimiz hükümetimizin dış sermaye ile anlaşmalı “özel”likle yaptığı özelleştirmeler insanımızın belini büktü. Tüpraş, Telekom ve son olarak toplumda bir infilak uyandıran TEKEL… Bu işletmelerin yıllık cirosunun bir ya da iki yılda, satıldığı parasal miktarı karşılayabildiğini biliyor muydunuz? Bu kadar getirisi olan ve sürekli kar eden bu işletmeler neden “yabancı sermaye”nin kucağına üvey evlatmışçasına atılır? Tabii ki Türkiye’yi bütün kaleleriyle ele geçirmek için. Sadece bunlar mı satılanlar? Değil! Topraklarımızda parsel parsel satılıyor. Şu anda sadece akarsularımız kaldı satılmadık yakında onlarda satılacak. Ve hep söylediğim gibi, ne acıdır ki Fatma nine bir kova su almak için dereye gittiğinde: “Dur, alamazsın!” Diyecekler.
***
İşte TEKEL işçilerinin başlatmış olduğu örgütsel mücadelenin asıl çıkış noktası bu aslında. Bugün bu direnişe Türkiş, Tek Gıda – İş gibi birçok sivil toplum örgütü destek veriyor ve Ankara’da ki bu büyük mücadeleye destek, Türkiye’nin her yerinde gün geçtikçe çığ gibi büyüyor.
***
Onlar özelleştirmelerle satılığa çıkarılan ve yakında tapusunun sermayenin eline geçeceğinden korktuğu ülkesi ve dolayısıyla milleti için mücadele veriyorlar. Onlar sefaleti zenginlik, emeği de rezillik kılana karşı mücadele veriyorlar. Onlar, en yukarıda, kendilerini dünyanın merkezinde sanan, mücadeleyi engellemeye çalışanlara karşı direniyorlar, hükümete direniyorlar…
***
Otuz dördüncü gün ve Mustafa Kemal’in çocukları mücadeleye devam ediyor…

Arif ANBAR
Eskişehir Anadolu Gazetesi / GÜNDEM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Günün fotoğrafı

Günün fotoğrafı
Yılkının özgürlüğü, Mahmudiye / Arif ANBAR