Biat kültürünün etkisi altında olan toplumumuz dün gerçekleşen referandumda, hükümete yine biat ederek ‘evet’ dedi. Biat halkının kabul ettiği yeni anayasaya bakarak bundan sonraki süreç nasıl işleyecek bir değerlendirelim.
Yeni anayasayı hiçbir kurum ve kuruluşa danışmadan, halka yeteri kadar anlatmadan ve vatandaşların önüne paket halinde sunan hükümetin elinde referandumdan önce neler mevcuttu?
Yasama, yürütme, medya, RTÜK, YÖK, Cumhurbaşkanlığı, belediyelerin büyük çoğunluğu, büyük sermaye kuruluşları…
Eksik olan neydi peki? Yargı!
Yeni anayasa ile birlikte bağımsızlığından kuşku duymadığımız, çağdaş devletin mihenk taşlarından olan yargı da biat halkı tarafından hükümete sunuldu.
Yargı atamaları da hükümetin eline geçtiğine göre asıl olan ve sekiz yıldır planlanan amaç için önemli bir engel kalmadı. Neydi peki engellerin kalktığı ve sekiz yıldır planları yapılan amaç?
Hükümet lideri referandumdan önce demişti ki: “Başkanlık sistemi gelebilir.” Nedir Başkanlık sistemi? Cumhurbaşkanlığının ve devlet başkanlığının tek bir kişinin elinde toplanmasıdır. Yani otoriterizm tehdidi taşıyan bir sistem bu; yani halkın, başarısız bir iktidarı kolay kolay saf dışı edemeyeceği bir sistem; yani Başkan’ın değişmezliğine neden olacak bir sistem.
Aslında bunun sinyalleri Cumhurbaşkanının yetkilerinin hatıra sayılır bir düzeyde arttırılmasıyla verilmedi mi?
İşte gelmesi olası olan Başkanlık sistemiyle birlikte zaten Cumhurbaşkanı olmak isteyen hükümet lideri, aynı zamanda devlet başkanı olarak tüm yetkileri eline alacak.
Aslında biat halkı referandumla birlikte hükümet liderine: “tek adam ol ve egemenliğine boyun eğdiğimiz bizi, dilediğince yönet” demiştir. Tabi başına gelecekleri bilmeden bu kararı vermiştir.
***
Türkiye Cumhuriyeti 1950’den sonra gelen süreç içerisinde, iç ve dış güçlerin yıkıcı çabalarıyla birlikte, Cumhuriyetin temel değerleri olan Atatürk ilkelerinin beş tanesini elli yılda kaybetmiştir.
Yıl: 2010 ve kısmen kaybolmayan tek değerimiz olarak laiklik kaldı elimizde. Ve sekiz yıldır yıpratma çabalarıyla abluka altına alınan laikliğin, yeni anayasa ve ardından gelecek olan genişletilmiş anayasayla birlikte ortadan kaldırılacağı da kesin görünmektedir.
***
Geçmişten gelen ve silkinip bir türlü üstümüzden atamadığımız biat kültürü ve demokrasi… Bir araya gelemeyecek iki kavram. Aslından biat edip daha da demokratikleşeceğine inanan bir halk var. Ne yazık ki daha demokrasiyi içselleştirememiş bir halk. Bu anayasa ve ardından gelecek genişletilmiş anayasayla birlikte aslında köle olacağını anlayamayan bir halk var.
Peki, anlatmayan da hiç mi suç yok?
Sadece birkaç ay sonra bir seçim daha var. Bir dönemeç daha... Önümüzdeki süreçte vatandaşlara neyin gerçekleştirilmek istendiğini sadelikle açıklamak bu dönemeci atlatmak için yeterli olacaktır.Arif ANBAR
Sakarya Gazetesi / MIH
http://www.sakaryagazetesi.com.tr/yazar_haber.asp?yazar=22#yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder